İnternet kullanıcılarına e-mail olarak gönderilen bazı ilginç bilgiler, okuyanları şaşkına çeviriyor. İşte sanal alemin gözde enteresan bilgileri: (inanmak zor ama gerçek)
Venüs, saat yönünde dönen tek gezegendir.
Sabahları elma kahveden daha fazla uykunuzu açar.
Evinizdeki toz parçacıklarının büyük çoğunluğu ölmüş deri dokusudur.
Marilyn Monroe'nun 6 adet ayak parmağı vardı.
İnekler merdiven çıkabilir ama inemezler.
Ördeklerin 'vak' sesi yankı yapmaz, nedenini de kimse bilmez.
Sivrisinek kovucu spreyler sinekleri kovmuyor, sizi gizliyor. Sivrisineğin alıcılarını bloke ederek sizin orada olduğunuzu anlamamalarını sağlıyor.
Taze kakao içinde bulunan sıvı, kan plazması yerine kullanılabiliyor.
Hiçbir kağıt parçası 7 defadan fazla ikiye katlanamaz.
Uyurken, TV izlerken olduğundan daha fazla kalori harcarsınız.
Meşe ağaçları elli yaşından önce palamut vermez.
Üzerinde barkodu bulunan ilk ürün Wrigley's marka sakızdı.
Kupa papazı bıyıksız olan tek papazdır.
Boeing 747'nin kanatları, uçakla uçmayı ilk başaran Wright Kardeşlerin uçtuğu mesafeden daha uzundur.
Amerikan Havayolları 1987 yılında first-class da sunulan bir adet zeytin eksiltmek suretiyle 40 bin dolar kar etmiştir.
Kaplumbağalar kıçlarından da nefes alabilirler."
24 Mayıs 2008 Cumartesi
Doğum Tarihinize Göre Hangi Yemeksiniz??
Doğum Tarihinize Göre Hangi yemeksiniz ? (Güzel Bişey)
Ocak 1 - 9 ~ Musakka
Ocak 10 - 24 ~ Kuru Ustu Pilav
Ocak 25 - 31 ~ İmam Bayıldı
Şubat 1 - 5 ~ Kokareç
$ubat 6 - 14 ~ İşkembe
$ubat 5 - 21 ~ Köfte
$ubat 22 - 28 ~ Tantuni
Mart 1 - 12 ~ Suşi
Mart 13 - 15 ~ İmam Bayıldı
Mart 16 - 23 ~ Kuru Ustu Pilav
Mart 24 - 31 ~ Kokareç
Nisan 1 - 3 ~ İmam Bayıldı
Nisan 4 - 14 ~ Tantuni
Nisan 15 - 26 ~Kuru Ustu Pilav
Nisan 27 - 30 ~ Köfte
Mayıs 1 - 13 ~ Suşi
Mayıs 14 - 21 ~ İşkembe
Mayıs 22 - 31 ~ İmam Bayıldı
Haziran 1 - 3 ~ Kuru Ustu Pilav
Haziran 4 - 14 ~ Köfte
Haziran 15 - 20 ~ Musakka
Haziran 21 -24 ~ Suşi
Haziran 25 - 30 ~ Kokareç
Temmuz 1 - 9 ~ Kuru Ustu Pilav
Temmuz 10 - 15 ~ Musakka
Temmuz 16 - 26 ~ İşkembe
Temmuz 27 - 31 ~ Kokareç
Agustos 1 - 15 ~ Suşi
Agustos 16 - 25 ~ Kuru Ustu Pilav
Agustos 26 - 31 ~ Köfte
Eylul 1 - 14 ~ İşkembe
Eylul 15 - 27~ Kokareç
Eylul 28 - 30~ Musakka
Ekim 1 - 15 ~ Suşi
Ekim 16 - 27 ~ Köfte
Ekim 28 - 31 ~ Tantuni
Kasim 1 - 16 ~ İmam Bayıldı
Kasim 17 -30 ~ Kokareç
Aralik 1 - 16 ~ Musakka
Aralik 17 - 25 ~ Suşi
Aralik 26 - 31 ~ İşkembe
Musakka
çekici ve popülersiniz.. Kolayca arkadaş edinebiliyorsunuz.. Kendinden emin tavırlarınızla grup icinde liderlige yakışıyorsunuz.
Kokareç
Utangac ve sevimlisiniz. Tanımadıgınız insanlarla konuşmayi sevmez ama arkadaşlarinizla herşeyi paylaşabilirsiniz. Arkadaş seciminde oldukca dikkatlisiniz. Sevilen birisiniz.
Suşi
Yerinde duramayan birisiniz.Cok arkadaşiniz var ve sosyal yaşaminiz cok renkli. Dedikoduyu biraz seviyorsunuz. Sizi tanıyan sizin gibi biri daha olmadıgını duşunuyor. Dikkat cekmeyi cok seviyorsunuz.
Tantuni
Esrarengiz birisiniz. Ne zaman nasıl
davranacagınız pek belli olmuyor. Cogu şeyden ilk sizin haberiniz oluyor bu yüzden cok ilgi gorüyorsunuz.
Kuru üstü Pilav
Sessiz sakin ama cok zekisiniz. Dost canlısı, sevilmeyi bekleyen tavırlarınız ilgi cekiyor. Kucuk bir arkadaş grubu size yetiyor. Fazla populer olmasaniz da yakınlarının el ustunde tuttugu birisiniz
İmam Bayıldı
Siz lider olmak icin dogmuşsunuz. Sozunu dinleten, dedigini yaptıran birisiniz. Kararlı tavırlarınız cevrenizdekileri etkiliyor. Insanlarin arkadaş olmak isteyebilicegi birisiniz.
Köfte
Uyumlu, sıcakkanlı birisiniz. Size nasil davranılmasını istiyorsanız siz de herkese oyle davranıyorsunuz. Sadık ve durustsunuz, yapmacık insanlara ve dedikoduya karşisınız.
İşkembe
Cok hassas ve narinsiniz. Kolay aşik oluyorsunuz.
Ne cok utangac ne cok girişkensiniz. Arkadaş grubunuzda kırılmaması icin kollanan birisiniz.
Ocak 1 - 9 ~ Musakka
Ocak 10 - 24 ~ Kuru Ustu Pilav
Ocak 25 - 31 ~ İmam Bayıldı
Şubat 1 - 5 ~ Kokareç
$ubat 6 - 14 ~ İşkembe
$ubat 5 - 21 ~ Köfte
$ubat 22 - 28 ~ Tantuni
Mart 1 - 12 ~ Suşi
Mart 13 - 15 ~ İmam Bayıldı
Mart 16 - 23 ~ Kuru Ustu Pilav
Mart 24 - 31 ~ Kokareç
Nisan 1 - 3 ~ İmam Bayıldı
Nisan 4 - 14 ~ Tantuni
Nisan 15 - 26 ~Kuru Ustu Pilav
Nisan 27 - 30 ~ Köfte
Mayıs 1 - 13 ~ Suşi
Mayıs 14 - 21 ~ İşkembe
Mayıs 22 - 31 ~ İmam Bayıldı
Haziran 1 - 3 ~ Kuru Ustu Pilav
Haziran 4 - 14 ~ Köfte
Haziran 15 - 20 ~ Musakka
Haziran 21 -24 ~ Suşi
Haziran 25 - 30 ~ Kokareç
Temmuz 1 - 9 ~ Kuru Ustu Pilav
Temmuz 10 - 15 ~ Musakka
Temmuz 16 - 26 ~ İşkembe
Temmuz 27 - 31 ~ Kokareç
Agustos 1 - 15 ~ Suşi
Agustos 16 - 25 ~ Kuru Ustu Pilav
Agustos 26 - 31 ~ Köfte
Eylul 1 - 14 ~ İşkembe
Eylul 15 - 27~ Kokareç
Eylul 28 - 30~ Musakka
Ekim 1 - 15 ~ Suşi
Ekim 16 - 27 ~ Köfte
Ekim 28 - 31 ~ Tantuni
Kasim 1 - 16 ~ İmam Bayıldı
Kasim 17 -30 ~ Kokareç
Aralik 1 - 16 ~ Musakka
Aralik 17 - 25 ~ Suşi
Aralik 26 - 31 ~ İşkembe
Musakka
çekici ve popülersiniz.. Kolayca arkadaş edinebiliyorsunuz.. Kendinden emin tavırlarınızla grup icinde liderlige yakışıyorsunuz.
Kokareç
Utangac ve sevimlisiniz. Tanımadıgınız insanlarla konuşmayi sevmez ama arkadaşlarinizla herşeyi paylaşabilirsiniz. Arkadaş seciminde oldukca dikkatlisiniz. Sevilen birisiniz.
Suşi
Yerinde duramayan birisiniz.Cok arkadaşiniz var ve sosyal yaşaminiz cok renkli. Dedikoduyu biraz seviyorsunuz. Sizi tanıyan sizin gibi biri daha olmadıgını duşunuyor. Dikkat cekmeyi cok seviyorsunuz.
Tantuni
Esrarengiz birisiniz. Ne zaman nasıl
davranacagınız pek belli olmuyor. Cogu şeyden ilk sizin haberiniz oluyor bu yüzden cok ilgi gorüyorsunuz.
Kuru üstü Pilav
Sessiz sakin ama cok zekisiniz. Dost canlısı, sevilmeyi bekleyen tavırlarınız ilgi cekiyor. Kucuk bir arkadaş grubu size yetiyor. Fazla populer olmasaniz da yakınlarının el ustunde tuttugu birisiniz
İmam Bayıldı
Siz lider olmak icin dogmuşsunuz. Sozunu dinleten, dedigini yaptıran birisiniz. Kararlı tavırlarınız cevrenizdekileri etkiliyor. Insanlarin arkadaş olmak isteyebilicegi birisiniz.
Köfte
Uyumlu, sıcakkanlı birisiniz. Size nasil davranılmasını istiyorsanız siz de herkese oyle davranıyorsunuz. Sadık ve durustsunuz, yapmacık insanlara ve dedikoduya karşisınız.
İşkembe
Cok hassas ve narinsiniz. Kolay aşik oluyorsunuz.
Ne cok utangac ne cok girişkensiniz. Arkadaş grubunuzda kırılmaması icin kollanan birisiniz.
Albert Einstein'ın Beyni 240 Parçaya Bölündü ve İncelendi
20.yüzyılın odamı Albert Einstein'nin 40 yıldır kavanozda bekleyen beyni üzerinde yapılan bir araştırma, Einstein'nin beyninin bir bölümünün anormal geliştiğini gösterdi. Einstein sağlığında beyin üzerinde çalışmalar yapıyordu ve bir biyografisinde ölümünden sonra kendi beyninin de incelenmesini istediğini yazmıştı. Ama şüphesiz beyninin başına ne geleceği aklının ucundan bile geçmemiştir. Einstein öldüğünde otopsiyi yapan doktor Thomas Harvey, bu sırada beyni yerinden çıkardı ve bir kavanozun içine koydu. Dr. Harvey beyni incelemek için Einstein'in ailesinden önceden izin almıştı. Harvey beyni 240 parçaya bölerek incelemeler yaptı. Fakat bu incelemeleri hiçbir yerde yayınlamadı.
Harvey 1996'da Amerikan McMaster üniversitesine gidip araştırmacıların Einstein'ın beynini incelemek isteyip istemeyeceklerini sordu. Bu araştırmacılar Harvey'i kesinlikle daha önceden tanımıyorlardı. Araştırma ekibinin başkanı Sandra F. Witelson, Harvey'in Einstein'a otopsi yapan patolog olduğunu öğrendiğinde teklifini hemen kabul etti. Harvey beynin birkaç parçasını bu araştırmacılara verdi.
Einstein'ın beyni McMaster üniversitenin beyin bankasındaki beyinlerle kıyaslandı. Araştırma sonuçlarında Einstein'm beyninde beynin çalışmasını sağlayan oligopdendroglia'nın daha çok bulunduğu tesbit edildi. Einstein'ın beyninde bulunan normalden farklı özellikler onun neden üstün bir fizik bilgini olduğunu açıklıyor. Einsteüin'in beyninin alt parietal bölgesi normal bir beyinden %l 5 oranında daha geniş. Bu genişliğin sebebi parietal bölgedeki bir yarığın beynin normalden farklı şekilde oluşmasını sağlaması. Bu sayede beyin hücreleri ve nöronlar birbirleriyle daha iyi bağlantı kurabiliyor ve daha kolay beraber çalışabiliyor. Bulguların Einstein'in neden bir matematik dehası olduğunu açıkladığını düşünüyorlar; zira Einstein'ın beyni genel olarak diğer beyinlere benziyorsa da, beynin matematiksel düşünce ve boyutlu, hareketli düşünebilme yeteneğinin kontrol edildiği merkez Einstein'da normal beyinlere göre çok daha büyük, ingiliz bilim yayın organı The Lancet'a konuşan, araştırma heyetinin başkanı Prof Sandra VVitelson, "Einstein'ın beyninde tesbit ettiğimiz sıradışı anatomi onun nasıl farklı düşünebildiğini açıklıyor.
Einstein kendi bilimsel düşünme sistemini 'Kelimelerin pek bir fonksiyonu yoktur" sözleriyle anlatırdı. O, kelimeler yerine görsel boyutla ilgiliydi ve şekillerle düşünürdü" diyor. Einstein'ın beyni 35 erkek ve 56 kadınınkiyle kıyaslandı. Bu insanların ortalama zekâ seviyesi M 5. Bu beyinlerin sahipleri arasında şarkıcılar, mimarlar ve işçiler gibi değişik gruplardan insanlar var. Einstein'ın beyninde parietal bölgedeki farktan başka herhangi bir fark yok. Einstein'ın beyni diğer beyinlerle kıyaslandığında aynı ağır/ıkta. Aşağıdan yukarı ve önden arkaya ölçüldüğünde de hiçbir fark yok. Wiltelson araştırma sonuçlarında zeki olmak için büyük bir beyne gerek olamadığının ortaya çıktığını söylüyor. Araştırmalarda Einstein'ın çok üst bir zekâya sahip olmasının 2 sebebi olduğu belirtiyor: Einstein'ın beyninin aşağı bölgelerinin %15 oranında daha geniş olması ve Sylvian çatlağı denilen yarığın daha az olması. Sylvian çatlağı beynin yanında bulunuyor, doğuştan geliyor ve gelişimle değişmiyor. Einstein küçükken kafası doğumdan hemen sonra biçimsiz olduğu ve konuşması geç geliştiği için annesini çok endişelendirmiş. 3 yaşında konuşmaya başlamış ve bu yaştan sonra da konuşma zorlukları çekmiş. Dr. Witelson, Einstein'ın beynindeki farklılığın nereden kaynaklandığını bilmemekle birlikte genetik olduğuna inanıyor. Beyni araştırmalar için McMaster Üniversitesi'ne götüren Dr. Harvey'in özellikle McMaster üniversitesini seçmesinin sebebiyse araştırma ekibinin başkanı Dr. Witelson'ın 1982'de oluşturmaya başladığı beyin bankası. McMaster Ûniversitesi'nin beyin bankasında bulunan beyinlerin sahipleri ölmeden önce tam amlamıyla bir zekâ ve yetenek testinden geçirilmiş ve yaşlara göre kategorize edilmiş oluyor.
İLGİNÇ BİR NÜKTE: Einstein aktif profesörlük yaparken bir öğrencisi ona sordu: Bu seneki sorular geçen seneki soruların aynısı?"
"Doğru!" dedi yaşlı adam ve ekledi, "Ancak bu sene bütün cevaplar farklı (adam dahi ya, başka bişey demiyorum)
Harvey 1996'da Amerikan McMaster üniversitesine gidip araştırmacıların Einstein'ın beynini incelemek isteyip istemeyeceklerini sordu. Bu araştırmacılar Harvey'i kesinlikle daha önceden tanımıyorlardı. Araştırma ekibinin başkanı Sandra F. Witelson, Harvey'in Einstein'a otopsi yapan patolog olduğunu öğrendiğinde teklifini hemen kabul etti. Harvey beynin birkaç parçasını bu araştırmacılara verdi.
Einstein'ın beyni McMaster üniversitenin beyin bankasındaki beyinlerle kıyaslandı. Araştırma sonuçlarında Einstein'm beyninde beynin çalışmasını sağlayan oligopdendroglia'nın daha çok bulunduğu tesbit edildi. Einstein'ın beyninde bulunan normalden farklı özellikler onun neden üstün bir fizik bilgini olduğunu açıklıyor. Einsteüin'in beyninin alt parietal bölgesi normal bir beyinden %l 5 oranında daha geniş. Bu genişliğin sebebi parietal bölgedeki bir yarığın beynin normalden farklı şekilde oluşmasını sağlaması. Bu sayede beyin hücreleri ve nöronlar birbirleriyle daha iyi bağlantı kurabiliyor ve daha kolay beraber çalışabiliyor. Bulguların Einstein'in neden bir matematik dehası olduğunu açıkladığını düşünüyorlar; zira Einstein'ın beyni genel olarak diğer beyinlere benziyorsa da, beynin matematiksel düşünce ve boyutlu, hareketli düşünebilme yeteneğinin kontrol edildiği merkez Einstein'da normal beyinlere göre çok daha büyük, ingiliz bilim yayın organı The Lancet'a konuşan, araştırma heyetinin başkanı Prof Sandra VVitelson, "Einstein'ın beyninde tesbit ettiğimiz sıradışı anatomi onun nasıl farklı düşünebildiğini açıklıyor.
Einstein kendi bilimsel düşünme sistemini 'Kelimelerin pek bir fonksiyonu yoktur" sözleriyle anlatırdı. O, kelimeler yerine görsel boyutla ilgiliydi ve şekillerle düşünürdü" diyor. Einstein'ın beyni 35 erkek ve 56 kadınınkiyle kıyaslandı. Bu insanların ortalama zekâ seviyesi M 5. Bu beyinlerin sahipleri arasında şarkıcılar, mimarlar ve işçiler gibi değişik gruplardan insanlar var. Einstein'ın beyninde parietal bölgedeki farktan başka herhangi bir fark yok. Einstein'ın beyni diğer beyinlerle kıyaslandığında aynı ağır/ıkta. Aşağıdan yukarı ve önden arkaya ölçüldüğünde de hiçbir fark yok. Wiltelson araştırma sonuçlarında zeki olmak için büyük bir beyne gerek olamadığının ortaya çıktığını söylüyor. Araştırmalarda Einstein'ın çok üst bir zekâya sahip olmasının 2 sebebi olduğu belirtiyor: Einstein'ın beyninin aşağı bölgelerinin %15 oranında daha geniş olması ve Sylvian çatlağı denilen yarığın daha az olması. Sylvian çatlağı beynin yanında bulunuyor, doğuştan geliyor ve gelişimle değişmiyor. Einstein küçükken kafası doğumdan hemen sonra biçimsiz olduğu ve konuşması geç geliştiği için annesini çok endişelendirmiş. 3 yaşında konuşmaya başlamış ve bu yaştan sonra da konuşma zorlukları çekmiş. Dr. Witelson, Einstein'ın beynindeki farklılığın nereden kaynaklandığını bilmemekle birlikte genetik olduğuna inanıyor. Beyni araştırmalar için McMaster Üniversitesi'ne götüren Dr. Harvey'in özellikle McMaster üniversitesini seçmesinin sebebiyse araştırma ekibinin başkanı Dr. Witelson'ın 1982'de oluşturmaya başladığı beyin bankası. McMaster Ûniversitesi'nin beyin bankasında bulunan beyinlerin sahipleri ölmeden önce tam amlamıyla bir zekâ ve yetenek testinden geçirilmiş ve yaşlara göre kategorize edilmiş oluyor.
İLGİNÇ BİR NÜKTE: Einstein aktif profesörlük yaparken bir öğrencisi ona sordu: Bu seneki sorular geçen seneki soruların aynısı?"
"Doğru!" dedi yaşlı adam ve ekledi, "Ancak bu sene bütün cevaplar farklı (adam dahi ya, başka bişey demiyorum)
Dünyanın En Akıllı İnsanı !!
DÜNYANIN EN AKILLI İNSANI (süper yazı)
Kendine ben dünyanın en akıllı insanıyım diyen ve bunu notere tasdik ettiren bir insan...
Çok içine kapanık, elleri cebinde, başı önünde dolaşan bir üniversiteliydi. 18 Haziran 1993 günü, derste bir soruya verdiği yanıt nedeniyle 'rezil' oldu. Odasına kapanıp bir kâğıda yazmaya başladı...
"Pasif olmaktan, rezil olma korkusundan kurtulmak zorundaydım. Sosyal hayata girmeliydim. Değişmeliydim. 'Birine 40 kere deli dersen deli olur' sözü aklıma geldi ve başladım yazmaya. Aylarca bulduğum her boş kâğıda 'Ben akıllıyım' yazdım. Sonra işi abartıp 'Ben dünyanın en akıllı insanıyım' yazmaya başladım. Ve artık kendimi dünyanın en akıllı adamı olduğuma öyle inandırmıştım ki..." diye sözlerine başlayan 32 yaşındaki Erdal Demirkıran'ın hayatı böylece birdenbire değişmiş.
İlk tepki babadan
Önceleri kendisine 'deli' gözüyle bakıldığını söyleyen Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu Demirkıran, babasının ilk tepkisini şöyle anlatıyor:
"Babamın karşısına çıkarak, 'Sen dünyanın en şanslı adamısın' dedim. 'Niye?' diye sordu. 'Çünkü sen dünyanın en akıllı insanının babasısın' dedim. Babamdan aldığım yanıt sadece bir kelimeydi: "Ha s...ir."
Bahçelievler 10. Noteri'ne giderek akıllılığını tasdikletmek istedi. Aksi ispatlanamadığı için noter Demirkıran'ın 'dünyanın en akıllı insanı' olduğuna dair kâğıda imzayı bastı. Demirkıran, noterden çıkıp altında 'Dünyanın en akıllı insanı' ibaresinin bulunduğu kartvizit bastırdı.
Edison ampulü, Newton yerçekimini bulmuştu. Demirkıran karar verdi: yeni Edisonlar, yeni Newtonlar yetiştirecekti.
1997 yılında ticaret müdürü olarak görev yaptığı şirketten ayrıldı. Gümüşhane Kelkit'te Kaşna diye anılıyorlardı, 'ş'yi 'sh' yapıp 'Kashna dâhi yetiştirme programı'nı hazırladı.
Yaptığım iş basit
İnsanlardaki referans hastalığına tepki gösteren Erdal Demirkıran, ilk iş olarak "Benim özgeçmişim yok" dedi ve kendine bir 'özgelecek' yazdı:
"Ben dünle ilgilenmem, sadece bugün ve yarınla ilgilenirim. Çünkü düne bakarsam negatif olayları referans alabilir ve hareket alanımı daraltabilirim. Geleceğimi şekillendiren dünün geyiği değil yarının hayalleridir."
Bugüne kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSKİ, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, TEMA Vakfı, Bahçelievler Belediyesi, Lüleburgaz Belediyesi, Çorlu Belediyesi, Birikim Dershaneleri ve Adalet ve Kalkınma Partisi gibi birçok yerde seminer verdiğini söyleyen Demirkıran, "Yaptığım iş çok basit. Ben sadece insanların sahip oldukları değerleri fark etmelerini sağlıyorum. Türkiye topraklarında yaşayanlar çok hızlı çözüm üretiyor. Kürdan bulamadığımızda sigara jelatiniyle dişimizi karıştırırız. Bir İngiliz' in önüne çay koysanız kaşıksız karıştıramaz. Ama biz hemen gözlüğümüzü çıkartır sapıyla karıştırırız. Ama zekâmızı akıllıca kullanmıyoruz" dedi.
Elmalarla karpuzlar
Peki "Neden dünyanın en akıllı insanı da, dünyanın en zeki insanı, dünyanın en büyük işletmecisi değil" sorusuna ise Demirkıran'ın yanıtı kısa ve net:
"Elmaya karpuz diyemezsiniz."
Tabii ki 'dâhi'liğe ilk adım her şeyde olduğu gibi parayla olu-yor. Eğitimlere 10'a kadar saymayı bilen ve 14 yaşından büyük herkes katılabiliyor.
Bilgi için: (0212) 552 00 04-653 93 80 ya da http://www.kashnakashna.com
Demirkıran'dan inciler
Kendini 'kitle değişim uzmanı' diye tanımlayan Erdal Demirkıran, kendisinden ders alma şansı olmayanlar için de bir kitap yayımlamış. Beyaz Sanat Yayınları'ndan çıkan kitaptan bazı inciler:
* Güneş ben sıcağım derse asla ukala olmaz.
* Birileri doğduğumuzda bize sivrisineğin sevimli bir hayvan olduğunu söyleseydi, şimdi bir çoğumuz evde sivrisinek besliyor olurduk...
* Bütün insanlar dâhi olarak doğarlar. Ancak bazıları bunu fark eder ve biz yüzyıllarca tek farkı 'fark etmek' olan insanları konuşur dururuz...
* Yetenek dedikleri, tembeller için iyi bir kamuflajdan başka bir şey değildir...
* Çaresizlik adama ampul icat ettirir
* Daima en iyi ol! Anıların bile ürkütsün insanları. Geldiğin gibi gitme. Geçip giderken, tozu dumana kat. Hayatını anlatılanlarla değil, bildiklerinle yaşa... Bir şeyi yaparken en iyisini yap! Cehennemde bile en iyi sen yan!
Kendine ben dünyanın en akıllı insanıyım diyen ve bunu notere tasdik ettiren bir insan...
Çok içine kapanık, elleri cebinde, başı önünde dolaşan bir üniversiteliydi. 18 Haziran 1993 günü, derste bir soruya verdiği yanıt nedeniyle 'rezil' oldu. Odasına kapanıp bir kâğıda yazmaya başladı...
"Pasif olmaktan, rezil olma korkusundan kurtulmak zorundaydım. Sosyal hayata girmeliydim. Değişmeliydim. 'Birine 40 kere deli dersen deli olur' sözü aklıma geldi ve başladım yazmaya. Aylarca bulduğum her boş kâğıda 'Ben akıllıyım' yazdım. Sonra işi abartıp 'Ben dünyanın en akıllı insanıyım' yazmaya başladım. Ve artık kendimi dünyanın en akıllı adamı olduğuma öyle inandırmıştım ki..." diye sözlerine başlayan 32 yaşındaki Erdal Demirkıran'ın hayatı böylece birdenbire değişmiş.
İlk tepki babadan
Önceleri kendisine 'deli' gözüyle bakıldığını söyleyen Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu Demirkıran, babasının ilk tepkisini şöyle anlatıyor:
"Babamın karşısına çıkarak, 'Sen dünyanın en şanslı adamısın' dedim. 'Niye?' diye sordu. 'Çünkü sen dünyanın en akıllı insanının babasısın' dedim. Babamdan aldığım yanıt sadece bir kelimeydi: "Ha s...ir."
Bahçelievler 10. Noteri'ne giderek akıllılığını tasdikletmek istedi. Aksi ispatlanamadığı için noter Demirkıran'ın 'dünyanın en akıllı insanı' olduğuna dair kâğıda imzayı bastı. Demirkıran, noterden çıkıp altında 'Dünyanın en akıllı insanı' ibaresinin bulunduğu kartvizit bastırdı.
Edison ampulü, Newton yerçekimini bulmuştu. Demirkıran karar verdi: yeni Edisonlar, yeni Newtonlar yetiştirecekti.
1997 yılında ticaret müdürü olarak görev yaptığı şirketten ayrıldı. Gümüşhane Kelkit'te Kaşna diye anılıyorlardı, 'ş'yi 'sh' yapıp 'Kashna dâhi yetiştirme programı'nı hazırladı.
Yaptığım iş basit
İnsanlardaki referans hastalığına tepki gösteren Erdal Demirkıran, ilk iş olarak "Benim özgeçmişim yok" dedi ve kendine bir 'özgelecek' yazdı:
"Ben dünle ilgilenmem, sadece bugün ve yarınla ilgilenirim. Çünkü düne bakarsam negatif olayları referans alabilir ve hareket alanımı daraltabilirim. Geleceğimi şekillendiren dünün geyiği değil yarının hayalleridir."
Bugüne kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSKİ, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, TEMA Vakfı, Bahçelievler Belediyesi, Lüleburgaz Belediyesi, Çorlu Belediyesi, Birikim Dershaneleri ve Adalet ve Kalkınma Partisi gibi birçok yerde seminer verdiğini söyleyen Demirkıran, "Yaptığım iş çok basit. Ben sadece insanların sahip oldukları değerleri fark etmelerini sağlıyorum. Türkiye topraklarında yaşayanlar çok hızlı çözüm üretiyor. Kürdan bulamadığımızda sigara jelatiniyle dişimizi karıştırırız. Bir İngiliz' in önüne çay koysanız kaşıksız karıştıramaz. Ama biz hemen gözlüğümüzü çıkartır sapıyla karıştırırız. Ama zekâmızı akıllıca kullanmıyoruz" dedi.
Elmalarla karpuzlar
Peki "Neden dünyanın en akıllı insanı da, dünyanın en zeki insanı, dünyanın en büyük işletmecisi değil" sorusuna ise Demirkıran'ın yanıtı kısa ve net:
"Elmaya karpuz diyemezsiniz."
Tabii ki 'dâhi'liğe ilk adım her şeyde olduğu gibi parayla olu-yor. Eğitimlere 10'a kadar saymayı bilen ve 14 yaşından büyük herkes katılabiliyor.
Bilgi için: (0212) 552 00 04-653 93 80 ya da http://www.kashnakashna.com
Demirkıran'dan inciler
Kendini 'kitle değişim uzmanı' diye tanımlayan Erdal Demirkıran, kendisinden ders alma şansı olmayanlar için de bir kitap yayımlamış. Beyaz Sanat Yayınları'ndan çıkan kitaptan bazı inciler:
* Güneş ben sıcağım derse asla ukala olmaz.
* Birileri doğduğumuzda bize sivrisineğin sevimli bir hayvan olduğunu söyleseydi, şimdi bir çoğumuz evde sivrisinek besliyor olurduk...
* Bütün insanlar dâhi olarak doğarlar. Ancak bazıları bunu fark eder ve biz yüzyıllarca tek farkı 'fark etmek' olan insanları konuşur dururuz...
* Yetenek dedikleri, tembeller için iyi bir kamuflajdan başka bir şey değildir...
* Çaresizlik adama ampul icat ettirir
* Daima en iyi ol! Anıların bile ürkütsün insanları. Geldiğin gibi gitme. Geçip giderken, tozu dumana kat. Hayatını anlatılanlarla değil, bildiklerinle yaşa... Bir şeyi yaparken en iyisini yap! Cehennemde bile en iyi sen yan!
21 Mayıs 2008 Çarşamba
Dünyada Saklanan 50 Büyük Sır
(Çok Garip Mutlaka Okuyun Bence...)
xxx Programcısı Jessica Williams, dünyanın röntgenini çekmiş. Tespitlerini ise “Dünyada Değişmesi Gereken 50 Gerçek” adını verdiği bir kitapta toplamış. Seyfi Öngider’in editörlüğündeki Aykırı Yayınevi’nden piyasaya yeni sürülen bu kitap, oldukça ilginç.
“50 gerçek” olarak adlandırılan aykırılıklar, yanlışlıklar veya sorumsuzluklar, ilk bakışta birbiriyle ilintili gözükmeyebilir. Ama her biri, dünyanın çivisinin üzerine bir balyoz gibi iniyor.
“Yokoluş”a doğru hızla sürükleniyoruz.
Kendi ikbalimiz için fır dönerken, bir de dünyanın nasıl döndüğüne bakalım...
İşte, dünyayı tersine çeviren 50 gerçek:
xxx Programcısı Jessica Williams, dünyanın röntgenini çekmiş. Tespitlerini ise “Dünyada Değişmesi Gereken 50 Gerçek” adını verdiği bir kitapta toplamış. Seyfi Öngider’in editörlüğündeki Aykırı Yayınevi’nden piyasaya yeni sürülen bu kitap, oldukça ilginç.
“50 gerçek” olarak adlandırılan aykırılıklar, yanlışlıklar veya sorumsuzluklar, ilk bakışta birbiriyle ilintili gözükmeyebilir. Ama her biri, dünyanın çivisinin üzerine bir balyoz gibi iniyor.
“Yokoluş”a doğru hızla sürükleniyoruz.
Kendi ikbalimiz için fır dönerken, bir de dünyanın nasıl döndüğüne bakalım...
İşte, dünyayı tersine çeviren 50 gerçek:
1- Bir Japon kadını ortalama 84 yıl, bir Botswanalı kadın sadece 39 yıl yaşıyor.
2- Dünyadaki obez nüfusun üçte biri, gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.
3- ABD ve İngiltere, gelişmiş ülkeler arasında en yüksek erken hamilelik oranına sahip.
4- Çin’de 44 milyon kadın kayıp.
5- Brezilya’daki Avon kadınlarının sayısı, asker sayısından fazla.
6- 2002’de idamların yüzde 81’i ABD, Çin ve İran’da gerçekleşti.
7- İngiliz süpermarketleri, müşterileri hakkında hükümetten daha fazla bilgiye sahip.
8- AB’deki her inek için verilen günlük 2.50 dolarlık sübvansiyon, Afrika’nın yüzde 75’inin günlük geçiminden daha fazla.
9- 70’in üzerindeki ülkede aynı cinsten iki kişinin ilişkisi yasak, 9’unda ise cezası ölüm.
10- Dünya nüfusunun beşte biri, günlük 1 dolarında altında gelirle yaşıyor.
11- Rusya’da yılda 12 binin üzerinde kadın aile içi şiddet sonucunda hayatını kaybediyor.
12- 1 yılda 13.2 milyon Amerikalı, estetik ameliyat yaptırdı.
13- Kara mayınları nedeniyle saatte bir insan ölüyor ve sakat kalıyor.
14- Hindistan’da 44 milyon çocuk işçi var.
15- Sanayileşmiş ülkelerde insanlar, günde 6-7 kg katkı maddesi yiyor.
16- Dünyanın en çok kazanan sporcusu golfçu Tiger Woods, yılda 78 milyon
dolar, yani saniyede 148 dolar kazanıyor.
17- Amerikalı 7 milyon kadın, 1 milyon erkek yeme bozukluğu çekiyor.
18- 15 yaşındaki İngilizler’in yarısı uyuşturucu kullanmış, dörtte biri sigara içiyor.
19- Washington’daki lobi endüstrisinde 67 bin kişi, her seçilmiş kongre üyesi için 125 kişi çalışıyor.
20- Motorlu araçlar dakikada 2 insanı öldürüyor.
21- 1977’den bu yana ABD’deki kürtaj kliniklerinde 80 bin şiddet ve taciz vakası yaşandı.
22- Mc Donalds’ın altın kemerini tanıyanların sayısı, Hıristiyan tacını tanıyanlardan fazla.
23- Kenya’da bir ailenin gelirinin üçte biri rüşvete gidiyor.
24- Dünyadaki yasadışı uyuşturucu pazarı 400 milyar dolar.
25- Amerikalılar’ın üçte biri, uzaylıların geldiğine inanıyor.
26- 150’den fazla ülkede işkence var.
27- Her gün dünya nüfusunun yedide biri, yani 800 milyon insan aç kalıyor.
28- Amerikalı siyah erkeklerin hapse girme ihtimali, yüzde 33.
29- Dünyanın üçte biri savaş halinde.
30- Petrol rezervleri 2040’da tükenebilir.
31- Sigara içenlerin yüzde 82’si gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.
32- Dünya nüfusunun yüzde 70’i, bugüne dek hiç çevir sesi duymadı.
33- Silahlı çatışmaların dörtte biri, doğal kaynakları ele geçirmek için yaşanıyor.
34- Afrika’da 30 milyon kişi AIDS.
35- Her yıl 10 dil ölüyor.
36- İntiharla ölenlerin sayısı, çatışmalarda ölenlerden fazla.
37- ABD’de her hafta ortalama 88 öğrenci sınıfa silah getiriyor.
38- Dünyada en az 300 bin düşünce suçlusu var.
39- Her yıl 2 milyon genç kız ve kadın sünnet ediliyor.
40- Silahlı çatışmalarda 300 bin çocuk asker savaşıyor.
41- İngiltere’de 2001 seçimlerinde 26 milyon kişi, Pop Idol’un ilk sezonunda 32 milyon kişi oy kullandı.
42- ABD, pornografiye yılda 10 milyar dolar harcıyor.
43- ABD, “haydut devlet” diye ilan ettiği 7 ülkeden 33 kat daha fazla askeri
harcama yapıyor.
44- Dünyada 27 milyon köle var.
45- Amerikalılar çöpe saatte 2.5 milyon plastik şişe atıyor, yani her üç haftada
bir Ay’a ulaşmaya yetecek uzunlukta şişe birikiyor.
46- Sıradan bir İngiliz, günde yaklaşık 300 defa kameraya yakalanıyor.
47- Her yıl 120 bin kadın veya genç kız, Batı Avrupa’ya satılıyor.
48- Yeni Zelanda’dan İngiltere’ye uçakla getirilen bir tane kivi, atmosfere
kendi ağırlığının 5 katı sera gazı salıyor.
49- ABD’nin, BM’ye 1 milyar dolardan fazla borcu var.
50- Yoksul aile çocuklarının psikolojik sorun yaşama ihtimali, zengin aile
çocuklarına göre 3 kat daha fazla..
2- Dünyadaki obez nüfusun üçte biri, gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.
3- ABD ve İngiltere, gelişmiş ülkeler arasında en yüksek erken hamilelik oranına sahip.
4- Çin’de 44 milyon kadın kayıp.
5- Brezilya’daki Avon kadınlarının sayısı, asker sayısından fazla.
6- 2002’de idamların yüzde 81’i ABD, Çin ve İran’da gerçekleşti.
7- İngiliz süpermarketleri, müşterileri hakkında hükümetten daha fazla bilgiye sahip.
8- AB’deki her inek için verilen günlük 2.50 dolarlık sübvansiyon, Afrika’nın yüzde 75’inin günlük geçiminden daha fazla.
9- 70’in üzerindeki ülkede aynı cinsten iki kişinin ilişkisi yasak, 9’unda ise cezası ölüm.
10- Dünya nüfusunun beşte biri, günlük 1 dolarında altında gelirle yaşıyor.
11- Rusya’da yılda 12 binin üzerinde kadın aile içi şiddet sonucunda hayatını kaybediyor.
12- 1 yılda 13.2 milyon Amerikalı, estetik ameliyat yaptırdı.
13- Kara mayınları nedeniyle saatte bir insan ölüyor ve sakat kalıyor.
14- Hindistan’da 44 milyon çocuk işçi var.
15- Sanayileşmiş ülkelerde insanlar, günde 6-7 kg katkı maddesi yiyor.
16- Dünyanın en çok kazanan sporcusu golfçu Tiger Woods, yılda 78 milyon
dolar, yani saniyede 148 dolar kazanıyor.
17- Amerikalı 7 milyon kadın, 1 milyon erkek yeme bozukluğu çekiyor.
18- 15 yaşındaki İngilizler’in yarısı uyuşturucu kullanmış, dörtte biri sigara içiyor.
19- Washington’daki lobi endüstrisinde 67 bin kişi, her seçilmiş kongre üyesi için 125 kişi çalışıyor.
20- Motorlu araçlar dakikada 2 insanı öldürüyor.
21- 1977’den bu yana ABD’deki kürtaj kliniklerinde 80 bin şiddet ve taciz vakası yaşandı.
22- Mc Donalds’ın altın kemerini tanıyanların sayısı, Hıristiyan tacını tanıyanlardan fazla.
23- Kenya’da bir ailenin gelirinin üçte biri rüşvete gidiyor.
24- Dünyadaki yasadışı uyuşturucu pazarı 400 milyar dolar.
25- Amerikalılar’ın üçte biri, uzaylıların geldiğine inanıyor.
26- 150’den fazla ülkede işkence var.
27- Her gün dünya nüfusunun yedide biri, yani 800 milyon insan aç kalıyor.
28- Amerikalı siyah erkeklerin hapse girme ihtimali, yüzde 33.
29- Dünyanın üçte biri savaş halinde.
30- Petrol rezervleri 2040’da tükenebilir.
31- Sigara içenlerin yüzde 82’si gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.
32- Dünya nüfusunun yüzde 70’i, bugüne dek hiç çevir sesi duymadı.
33- Silahlı çatışmaların dörtte biri, doğal kaynakları ele geçirmek için yaşanıyor.
34- Afrika’da 30 milyon kişi AIDS.
35- Her yıl 10 dil ölüyor.
36- İntiharla ölenlerin sayısı, çatışmalarda ölenlerden fazla.
37- ABD’de her hafta ortalama 88 öğrenci sınıfa silah getiriyor.
38- Dünyada en az 300 bin düşünce suçlusu var.
39- Her yıl 2 milyon genç kız ve kadın sünnet ediliyor.
40- Silahlı çatışmalarda 300 bin çocuk asker savaşıyor.
41- İngiltere’de 2001 seçimlerinde 26 milyon kişi, Pop Idol’un ilk sezonunda 32 milyon kişi oy kullandı.
42- ABD, pornografiye yılda 10 milyar dolar harcıyor.
43- ABD, “haydut devlet” diye ilan ettiği 7 ülkeden 33 kat daha fazla askeri
harcama yapıyor.
44- Dünyada 27 milyon köle var.
45- Amerikalılar çöpe saatte 2.5 milyon plastik şişe atıyor, yani her üç haftada
bir Ay’a ulaşmaya yetecek uzunlukta şişe birikiyor.
46- Sıradan bir İngiliz, günde yaklaşık 300 defa kameraya yakalanıyor.
47- Her yıl 120 bin kadın veya genç kız, Batı Avrupa’ya satılıyor.
48- Yeni Zelanda’dan İngiltere’ye uçakla getirilen bir tane kivi, atmosfere
kendi ağırlığının 5 katı sera gazı salıyor.
49- ABD’nin, BM’ye 1 milyar dolardan fazla borcu var.
50- Yoksul aile çocuklarının psikolojik sorun yaşama ihtimali, zengin aile
çocuklarına göre 3 kat daha fazla..
Mucize Gerekli ve Kurtuluyor (Ağlamayın)
MUCİZE (Gözleriniz Dolacak)
En olmayacak yerde
En olmayacak zamanda
En olmayacak olay
Her zaman ve her yerde olabilir."
Mucize
*Bonita L. Anticola - Kat & Chris*
Sally, küçük kardeşi George hakkında anne ve babasının konuşmalarını duyduğu
zaman yalnızca sekiz yaşındaydı. Kardeşi çok hastaydı ve onu kurtarabilmek
için ellerinden gelen herşeyi yapmışlardı, Georgi'nin yalnızca çok pahalıya
malolacak bir ameliyatla kurtulma şansı vardı fakat bunun için yeterli
paraları yoktu. Babasının, umutsuz bir biçimde annesine şöyle fısıldadığını
duymuştu Sally: "Yalnızca bir mucize onu kurtarabilir." Bu sözleri duyar
duymaz, usulca kendi odasına yürüdü Sally. Domuz biçimindeki kumbarasını
gizlediği yerden çıkartarak içindeki paraları yavaşça yere dökerek saymaya
başladı. Yanılgıya düşmemek için tam üç kez saydı kumbaradan çıkardığı bozuk
paraları. Sonra hepsini cebine koyarak aceleyle evden çıkıp, köşedeki
eczaneye gitti. Eczacının dikkatini çekebilmek için büyük bir sabırla
bekledi. Eczacı çok yoğundu ve bir adama ilaçlarını nasıl kullanacağını
anlatıyordu. Bu yoğun çalışmanın arasında sekiz yaşındaki bir çocukla
ilgilenmeye hiç niyeti yoktu ama Sally'nin beklediğini görünce "Evet, ne
istiyorsun söyle bakalım" dedi. "Biraz acele et, gördüğün gibi beyefendiyle
ilgileniyorum" diyerek yanındaki şık giyimli adamı gösterdi. Sally
"Kardeşim" dedi. Sessizce yutkunduktan sonra devam etti: "Kardeşim çok
hasta, bir mucize almak istiyorum." Eczacı Sally'e bakarak "Anlayamadım"
dedi. "Şeyy, babam 'Onu ancak bir mucize kurtarabilir' dedi, bir
mucize kaç paradır, bayım?" Eczacı Sally'e sevgi ve acımayla baktı bu kez:
"Üzgünüm küçük kız, biz burada mucize satmıyoruz, sana yardımcı
olamayacağım" dedi. Sally o kadar kolay vazgeçmek istemedi. Eczacının
gözlerinin içine bakarak "Karşılığını ödemek için param var benim, bana
yalnızca fiyatını söylemeniz yeterli" dedi. Bu arada Sally ve eczacının
yanında bekleyen iyi giyimli bey Sally'e dönerek "Ne tür bir mucize
gerekiyor
kardeşin için küçük hanım? diye sordu. "Bilmiyorum" dedi Sally. Sonra
gözlerinden aşağı süzülen yaşlara aldırmaksızın devam etti: "Tek bildiğim, o
çok hasta ve annem ameliyat olmazsa kurtulamayacağını söyledi ve ailemin de
ameliyat için ödeyebilecekleri paraları yok. Ama babam 'Onu ancak bir mucize
kurtarabilir' deyince ben de paramı alıp buraya geldim." "Ne kadar paran
var?" diye sordu iyi giyimli adam. "Bir dolar ve onbir sent" dedi Sally. "Ve
dünyadaki tüm param bu!" "Bu iyi bir şans, küçük kardeşini kurtarmak için
gerekli olan mucize için yeterli bu para" dedi, iyi giyimli adam. Adam bir
eline parayı aldı, öteki eliyle de Sally'nin elini tutarak "Beni yaşadığın
yere götürür müsün lütfen?" diye sordu. "Küçük kardeşini ve aileni tanımak
istiyorum" dedi. İyi giyimli adam Dr. Carlton Armstrong'du ve George için
gerekli olan ameliyatı yapabilecek tanınmış bir cerrahtı. Ameliyat başarıyla
sonuçlanmış ve aile hiçbir ödeme yapmamıştı. Hep birlikte mutluluk içinde
evlerine döndükleri zaman hâlâ yaşadıkları olayların etkisinden
kurtulamamışlardı. Anne "Hâlâ inanamıyorum. Bu ameliyat bir mucize! Doğrusu
maliyeti ne kadardır merak ediyorum" dedi. Sally kendi kendine gülümsedi. O
bir mucizenin kaça malolduğunu çok iyi biliyordu. Tam tamına bir dolar ve
onbir sent!...
En olmayacak yerde
En olmayacak zamanda
En olmayacak olay
Her zaman ve her yerde olabilir."
Mucize
*Bonita L. Anticola - Kat & Chris*
Sally, küçük kardeşi George hakkında anne ve babasının konuşmalarını duyduğu
zaman yalnızca sekiz yaşındaydı. Kardeşi çok hastaydı ve onu kurtarabilmek
için ellerinden gelen herşeyi yapmışlardı, Georgi'nin yalnızca çok pahalıya
malolacak bir ameliyatla kurtulma şansı vardı fakat bunun için yeterli
paraları yoktu. Babasının, umutsuz bir biçimde annesine şöyle fısıldadığını
duymuştu Sally: "Yalnızca bir mucize onu kurtarabilir." Bu sözleri duyar
duymaz, usulca kendi odasına yürüdü Sally. Domuz biçimindeki kumbarasını
gizlediği yerden çıkartarak içindeki paraları yavaşça yere dökerek saymaya
başladı. Yanılgıya düşmemek için tam üç kez saydı kumbaradan çıkardığı bozuk
paraları. Sonra hepsini cebine koyarak aceleyle evden çıkıp, köşedeki
eczaneye gitti. Eczacının dikkatini çekebilmek için büyük bir sabırla
bekledi. Eczacı çok yoğundu ve bir adama ilaçlarını nasıl kullanacağını
anlatıyordu. Bu yoğun çalışmanın arasında sekiz yaşındaki bir çocukla
ilgilenmeye hiç niyeti yoktu ama Sally'nin beklediğini görünce "Evet, ne
istiyorsun söyle bakalım" dedi. "Biraz acele et, gördüğün gibi beyefendiyle
ilgileniyorum" diyerek yanındaki şık giyimli adamı gösterdi. Sally
"Kardeşim" dedi. Sessizce yutkunduktan sonra devam etti: "Kardeşim çok
hasta, bir mucize almak istiyorum." Eczacı Sally'e bakarak "Anlayamadım"
dedi. "Şeyy, babam 'Onu ancak bir mucize kurtarabilir' dedi, bir
mucize kaç paradır, bayım?" Eczacı Sally'e sevgi ve acımayla baktı bu kez:
"Üzgünüm küçük kız, biz burada mucize satmıyoruz, sana yardımcı
olamayacağım" dedi. Sally o kadar kolay vazgeçmek istemedi. Eczacının
gözlerinin içine bakarak "Karşılığını ödemek için param var benim, bana
yalnızca fiyatını söylemeniz yeterli" dedi. Bu arada Sally ve eczacının
yanında bekleyen iyi giyimli bey Sally'e dönerek "Ne tür bir mucize
gerekiyor
kardeşin için küçük hanım? diye sordu. "Bilmiyorum" dedi Sally. Sonra
gözlerinden aşağı süzülen yaşlara aldırmaksızın devam etti: "Tek bildiğim, o
çok hasta ve annem ameliyat olmazsa kurtulamayacağını söyledi ve ailemin de
ameliyat için ödeyebilecekleri paraları yok. Ama babam 'Onu ancak bir mucize
kurtarabilir' deyince ben de paramı alıp buraya geldim." "Ne kadar paran
var?" diye sordu iyi giyimli adam. "Bir dolar ve onbir sent" dedi Sally. "Ve
dünyadaki tüm param bu!" "Bu iyi bir şans, küçük kardeşini kurtarmak için
gerekli olan mucize için yeterli bu para" dedi, iyi giyimli adam. Adam bir
eline parayı aldı, öteki eliyle de Sally'nin elini tutarak "Beni yaşadığın
yere götürür müsün lütfen?" diye sordu. "Küçük kardeşini ve aileni tanımak
istiyorum" dedi. İyi giyimli adam Dr. Carlton Armstrong'du ve George için
gerekli olan ameliyatı yapabilecek tanınmış bir cerrahtı. Ameliyat başarıyla
sonuçlanmış ve aile hiçbir ödeme yapmamıştı. Hep birlikte mutluluk içinde
evlerine döndükleri zaman hâlâ yaşadıkları olayların etkisinden
kurtulamamışlardı. Anne "Hâlâ inanamıyorum. Bu ameliyat bir mucize! Doğrusu
maliyeti ne kadardır merak ediyorum" dedi. Sally kendi kendine gülümsedi. O
bir mucizenin kaça malolduğunu çok iyi biliyordu. Tam tamına bir dolar ve
onbir sent!...
Etiketler:
Ağlamayın,
Gerekli,
Mucize,
ve Kurtuluyor
Dünya Yaratıldığından Beri Kaç İnsan Öldü ??
Dünya yaratılalı kaç insan öldü? (garip araştırma :d)
Bugüne kadar 110 milyar insanın doğup öldüğü saptandı. 1927’de 2 milyar olan dünya nüfusu, 72 yılda üçe katlanarak 6 milyarı aştı. 2050'de ise dünya nüfusunun 12 milyar olacağı tahmin ediliyor.On binlerce yıl önce yiyecek bulma ve hayatta kalma mücadelesi veren insanoğlunun geçmişine ait kesin nüfus bilgilerine ulaşmak mümkün olmasa da, bilim adamları elde edilen arkeolojik bulgulara dayanarak dünya nüfusunu bulmaya çalışıyor.
BM’İN RAPORUNA GÖRE
Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu'nun 2008'de ortaya koyduğu çalışmalarına göre, insanlık tarihi boyunca 110 milyar insan dünyaya geldi. Bazı araştırmacılar, bugüne kadar dünyada yaşayan insan sayısının 60-110 milyar arasında olduğunu tahmin ederken, bazıları da 200 bin yıldır 70 milyar insanın doğup öldüğünü savunuyor.
BUGÜNKÜ NÜFUS 6.6 MİLYAR
Öte yandan, ABD'den Stony Brook Üniversitesi, IBM Araştırma Merkezi ve İsrail Rambam Tıp Merkezi'nin birlikte yaptığı araştırma da, 70 bin yıl önce dünyada yaşanan büyük kuraklığa ilişkin gerçekleri ortaya koydu. Doğu Afrika'da yaşanan felaket nedeniyle insan soyu tükenme noktasına geldi. Bugün 6,6 milyara ulaşan dünya nüfusunun o dönemde sadece 2 bin olduğu da öne sürüldü.
72 YILDA ÜÇE KATLANDI
1802 yılında 1 milyar olan dünya nüfusu 125 yılda iki kat artarak 2 milyara ulaştı. 20. yüzyılın son 70 senesinde dünya nüfusu tarihte en fazla yükselişini gösterdi. 1927 yılında 2 milyar olan dünya nüfusu, 72 yılda üçe katlanarak 12 Ekim 1999'da 6 milyarı aştı. Nüfus, 2007 Haziran'ında 6,6 milyarın yıl sonunda ise 6 milyar 640 milyonun üzerine çıktı. BM, dünya nüfusunun 2010 yılında 7,2 milyara, 2020'de 8,5 milyara, 2030'da 9,6 milyara ve 2040'da da 10,3 milyara ulaşacağını tahmin ediyor. 2050 yılında ise bu rakam şu andakinin tam iki katına çıkarak 12 milyar olacak.
NÜFUSUN YÜZDE 20’Si ÇiNLi
2005 yılı rakamlarına göre dünyada nüfusu 1 milyarın üzerinde sadece iki ülke bulunuyor. 1 milyar 320 milyonluk Çin dünya nüfusunun yüzde 20'sine, 1 milyar 120 milyonluk Hindistan da toplam nüfusun yüzde 17'sine sahip. ABD'nin 304 milyon, Endonezya'nın 225 milyon ve Brezilya'nın 186 milyon nüfusu bulunuyor. Türkiye ise, 73 milyonluk nüfusuyla en kalabalık 17. ülke konumunda yer alıyor.
Türkiye Bayağı İyimiş yaw...
Bugüne kadar 110 milyar insanın doğup öldüğü saptandı. 1927’de 2 milyar olan dünya nüfusu, 72 yılda üçe katlanarak 6 milyarı aştı. 2050'de ise dünya nüfusunun 12 milyar olacağı tahmin ediliyor.On binlerce yıl önce yiyecek bulma ve hayatta kalma mücadelesi veren insanoğlunun geçmişine ait kesin nüfus bilgilerine ulaşmak mümkün olmasa da, bilim adamları elde edilen arkeolojik bulgulara dayanarak dünya nüfusunu bulmaya çalışıyor.
BM’İN RAPORUNA GÖRE
Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu'nun 2008'de ortaya koyduğu çalışmalarına göre, insanlık tarihi boyunca 110 milyar insan dünyaya geldi. Bazı araştırmacılar, bugüne kadar dünyada yaşayan insan sayısının 60-110 milyar arasında olduğunu tahmin ederken, bazıları da 200 bin yıldır 70 milyar insanın doğup öldüğünü savunuyor.
BUGÜNKÜ NÜFUS 6.6 MİLYAR
Öte yandan, ABD'den Stony Brook Üniversitesi, IBM Araştırma Merkezi ve İsrail Rambam Tıp Merkezi'nin birlikte yaptığı araştırma da, 70 bin yıl önce dünyada yaşanan büyük kuraklığa ilişkin gerçekleri ortaya koydu. Doğu Afrika'da yaşanan felaket nedeniyle insan soyu tükenme noktasına geldi. Bugün 6,6 milyara ulaşan dünya nüfusunun o dönemde sadece 2 bin olduğu da öne sürüldü.
72 YILDA ÜÇE KATLANDI
1802 yılında 1 milyar olan dünya nüfusu 125 yılda iki kat artarak 2 milyara ulaştı. 20. yüzyılın son 70 senesinde dünya nüfusu tarihte en fazla yükselişini gösterdi. 1927 yılında 2 milyar olan dünya nüfusu, 72 yılda üçe katlanarak 12 Ekim 1999'da 6 milyarı aştı. Nüfus, 2007 Haziran'ında 6,6 milyarın yıl sonunda ise 6 milyar 640 milyonun üzerine çıktı. BM, dünya nüfusunun 2010 yılında 7,2 milyara, 2020'de 8,5 milyara, 2030'da 9,6 milyara ve 2040'da da 10,3 milyara ulaşacağını tahmin ediyor. 2050 yılında ise bu rakam şu andakinin tam iki katına çıkarak 12 milyar olacak.
NÜFUSUN YÜZDE 20’Si ÇiNLi
2005 yılı rakamlarına göre dünyada nüfusu 1 milyarın üzerinde sadece iki ülke bulunuyor. 1 milyar 320 milyonluk Çin dünya nüfusunun yüzde 20'sine, 1 milyar 120 milyonluk Hindistan da toplam nüfusun yüzde 17'sine sahip. ABD'nin 304 milyon, Endonezya'nın 225 milyon ve Brezilya'nın 186 milyon nüfusu bulunuyor. Türkiye ise, 73 milyonluk nüfusuyla en kalabalık 17. ülke konumunda yer alıyor.
Türkiye Bayağı İyimiş yaw...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)